24 Ocak 2021 Pazar

10 yil sonra, geriye donup bakiyorum

Bu amator, hafif cahil kisi de kim? Okudugum beni utandirdi. Sanki kendi sesini duymak gibi garip geldi. 10 sene sonra araya epey seyler eklemisim. Epey seyler yasamisim. Iyi ki de yasamisim.


Simdi ne var sirada? Oglunlasma, zamani dikkatli kullanma mi yoksa?

15 Nisan 2011 Cuma

Kafa Yapısı

TV açık, akşam haberleri var.. Dertler, sıkıntılar bitmiyor tabi ve her geçen gün daha da bir katılaşıyor ya da haberciler işlerini daha iyi yapıyorlar! Fakat haberler hep bu topraklardan (ki bi de kendi iç hesabı var, o da Türkiye'yi İstanbul sanmak..). Dünya'da olanlar haberlerimize ancak şu şekilde yansıyor. Deprem, tsunami, savaş, one minute, futbol vs. vs. vs.

Ne kadar klişe gibi gözüksede yine de ben Dünya İnsanı lafını seviyorum ya da sevmek olmasa da madem bu kadar iletişim gelişti ve kafa da az biraz basıyorsa kendi Shire'ından çıkıp etrafta neler oluyor bakmak lazım düşüncesiyle ısındım desem daha doğru olur. Ama kaç kişi acaba Arjantin'de insanlar ne yer, şu an Çin'de hava nasıl, acaba orda da yazın kurak ve sıcak, kışın nemli ve yağışlı mı, acaba ekvatora gidildikçe insan daha bi dingil ama bi yandan da daha bi cana yakın mı oluyor...

Sonu yok tabi bunların.. hatta gaza gelip hadi 3-5 biriktirsemde gitsem atlas'ın bir yerlerine dense.. Ozaman belki hava değişimden kafaya giden oksijen değişir ve bu kafalarda uyku sersemliğinden, karanlık odalarından çıkar ve dünyanın sandığından çok ama çok farklı olduğunu görür, duyar ve koklar.

14 Nisan 2011 Perşembe

1 NİSAN

Geçen sene 1 Nisan'da bişeyler yazmıştım ve bugün gözüm ana sayfada sağ taraftaki o tarih başlığına takıldı bir an. Zaman..

Ne bu hız ama ya! Ne yapıyorum son bir senedir? Kırabildik mi zincileri, yaşayabildik mi hayalleri? Yoksa sadece sinemada gördüğümüz o macera filmlerindeki başrole özenmek gibi mi hayatlarımız, hayallerimiz? Cesaret edemeden, tatsız, kuru, sağır ve kör..

13 Nisan 2011 Çarşamba

güneş, gölge, karanlık, aydınlık

Havaların artık iyice kendinden geçercesine ruh halini bozması haliyle altında yaşayan biz bu insansı canlılarında ruhunu epey bir çalkalıyor sanırım. Sabah kalk güneş, öğleden sonra sağanak ve akşam ayaz.. bunları yaşayan, ister istemez ruh haliyle sıcaklık, nem vs arasında ilişki kurar.

Ben sevemedim bu baharı. Bana güneş, aydınlık mutluluktan daha ziyade panik ataklar getiriyor. Sanki kaçırdığımız hayatın yeni bir gününe doğan güneş misali. Ya da işe geç kalmanın yarattığı acele. Yüz yıkanmamış, kışın isi, tozu, çamuru hala yüzündeyken nasıl olurda Californialı sörfçü abilerin ablaların bronz tenleri, bembeyaz dişleri gibi aydınlasın yüreciklerimiz.

Bahar geliyorsan 2 ekmek, bi de kısa lm al... bi de gelirken süpriz bişiler de getir yanında. çukulata falan gibi tatlı bişiler..

28 Kasım 2010 Pazar

ispanya ve ab'nin krizdeki 2. roundu

ispanya da işler yolunda değildi zaten. sürekli halı altında saklanan sorunlar artık halının alanından daha fazla yer kaplar oldu. ya da bunlar piyasalar tarafından ister istemez alınmak zorunda kalınılan beklentiler.

peki merak ediyorum yıllarca avrupa kırılgan deniliyordu, çin koşar adım peşimizdeydi, abd eskisi gibi değildi, ozaman neden bu durum zamanında alınıcak tedbirlerle şuan ki noktaya getirilmeksizin çözülmedi. politikacıların da demekki bunda ya aciziyeti ya da basiretsizliği sözkonusu.

ama gene de bundan sonrasını kestirmek daha kayda değer. avrupa birliği'nin bundan sonraki durumu "adı çıkmış 8'e inmez 9'a" dan pek farklı olmayacak sanırım. ayrıca abd den bundan sonra,en azından çinle karşılaştırılabilir ölçüde bir haber çıkmayacağı da su götürmez. ozaman bilineni ve görüneni bir de ben söyliyim. merhaba yeni dünya ve merhaba çin mi olucak herşey...

insan neden yanlız kalır?

1. tercih eder
2. zorunludur (mecburdur)
3. arkadaşlık kurmakta zorlanır
4. kendiyle iletişim kurmakta zorlanır
5. kısaca zorlanır, sıkılır vs.
6. kader
7. yanlış yer, yanlış zaman
6. poisson dağılımı :)

20 Eylül 2010 Pazartesi

hastaa

buaaralar takılıyorum ufak tefek arızalara. :S pek memnun değili bu halden ama insan tek olunca endişe ediyor tabi haliyle ama doktorumun dediğine göre 1. sigara yok , 2. takmıcaksın :) kısaca hayatın özeti!

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Nolan'dan Geçerken Canım Balık Çekti

cumartesi haddinden fazla içmiş ve yıllardır da bu konu ile ilgili ders almayı bırakın en ufak bir vilgi taneciğini zihninde tutmayan ben pazar gününü ruh gibi geçirdim. cumartesi 4 ile pazar öğleden sonra 4 arasında uyudum ve bu arada çok fazla rüya gördüm ve enteresan olan akşamda Leonardo di Caprio'nun Inception filmine gitmek oldu. epey güzel bir film olmuş. tebriklerr Nolan :)

evle ilgili mi yoksa kendimle ilgili mi sıkıntılıyım bunu hissediyorum aklımda şuaralar. akşam balık mı yesem acep ama bu single aktiviteler beni iyiden iyiye sıkmaya başladı.. bakalım hayırlısı

12 Temmuz 2010 Pazartesi

hayal vs gerçek

saat 12:53 itibariyle birini ikna etmem halinde g. amerika'ya yerleşmeye karar verdim.

2 Temmuz 2010 Cuma

lets talk about business

iş iş iş!! ne bu ya.. sen onca sene okurken yazları tatil yap sonra pat! noldu yaz kış çalış.. Tamam çalışmaktan yana bir derdim yok ama sanki Türkiye'de yaz olunca içimden Norveç'de çalışmak geliyor.

Kesin herhangi bir Norveçli'ye sorsan o da başka bir bahane bulur. Ya çok mu hafif hafif, ilk okul 5 yazıyorum.Üstümde sanki Gülben Ergen raaatlığı var.

Yok aslında az biraz şu ısınma turlarını bitirsem yazıcam ağır ağır. ( ya da daha doğru kelime tatlı, tuzlu) Yavan tabi herşey ama ben de yavanım şu aralar.

Tren bekliyor gibi oluyor ama malesef benim modelim bu şekilde işliyor. Benzin de kafa neşesi. Ya da Gülben çık kafamdan Almanya'dan ben geliyorum!!