12 Temmuz 2010 Pazartesi

hayal vs gerçek

saat 12:53 itibariyle birini ikna etmem halinde g. amerika'ya yerleşmeye karar verdim.

2 Temmuz 2010 Cuma

lets talk about business

iş iş iş!! ne bu ya.. sen onca sene okurken yazları tatil yap sonra pat! noldu yaz kış çalış.. Tamam çalışmaktan yana bir derdim yok ama sanki Türkiye'de yaz olunca içimden Norveç'de çalışmak geliyor.

Kesin herhangi bir Norveçli'ye sorsan o da başka bir bahane bulur. Ya çok mu hafif hafif, ilk okul 5 yazıyorum.Üstümde sanki Gülben Ergen raaatlığı var.

Yok aslında az biraz şu ısınma turlarını bitirsem yazıcam ağır ağır. ( ya da daha doğru kelime tatlı, tuzlu) Yavan tabi herşey ama ben de yavanım şu aralar.

Tren bekliyor gibi oluyor ama malesef benim modelim bu şekilde işliyor. Benzin de kafa neşesi. Ya da Gülben çık kafamdan Almanya'dan ben geliyorum!!

nefret

ani bir tiksinme geldi tüm insanlıktan, içinde nefrette vardı. dumanı üstünde kor halinde, buram buram nefret. çok alakasız çalışıyor insan zihni. sanki bu gece rüyama giricekmiş gibi bir his de var içimde.

içimden "why mr. anderson? why?" demek geliyor ama çıkamadım bu sıkıntı halinden. en son nerde rahattık. pencere kenarında mı oturunca, dışarıya çok korunaklı bakınca mı insan mutlu oluyor.

tüm "verilenler" sunulduğunda mı narkozu yemiş, gözler kapalı oluyoruz. o gün mü sahiden mutluymuşuzculuk oynuyoruz.

trt1'in uzaktan kumandanın 1 numaralı tuşunda olması gibi geliyor mutluluk. yavan, çin malı, garantisiz ama varoş varoş kullanmakta, yarayı karışıyınca alınan zevk gibi tatmak da bir maharet sanırsam.

en iyisi az biraz akşam üstü güneşi ve tek bir sigara.

tornacı

acaba geçmiş yaşantımda (ki oylesi bi gerçek var mı) tornacı mıydım dedim az evvel. blog sana twitter muamelesi yaptığımı düşünme, inana çok güzel günler de görücez!

bazen içimden gelen o düzeltme istediği ( hadi bir atıf lost, jack, fix olayları) burnumdan, kulağımdan filan fışkırıyor sanki de bugün işe gelirken bindiğim taksicinin bile hallerini düzeltesim geldi.

en iyisi ben bir sigara içiyim.
gene sessizlik gene sukünet. yeni çin işkencesi metodu... Sessizlik. iki kelam laf etmek, bi nuktedan olmak falan çok mu ağır ya da hayat mı çok yormuş sizi arkadaşlar.

hadi dükkan kapalı bir sonraki hayat dolu insana kadar da açmıycam.

1 Temmuz 2010 Perşembe

aradığın blog sinapsların arasında kayboldu.. üzgünüz!

yok yok yok. bulamıyorum. yaklaşık 1-2 ay önce girdiğim bir blog vardı. şimdi aklıma geldi ama bulamıyorum. kilit kelimelerle aramalar falan nafile.

en iyis akşam rüyasına yatıyım.